İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, HORECA Fuarı kapsamında yapılan “Cittaslow ve Slow Food ile Nereden Nereye” söyleşisine katıldı. 2-9 Eylül tarihleri ortasında İtalya dışında birinci sefer İzmir’de yapılacak Terra Madre Anadolu İzmir 2022’nin inanılmaz bir zenginlik olduğunu belirten Soyer, “Çok güçlü bir buluşma olacak. İzmir’e memleketler arası bilinirlik, tanınırlık kazandıracak. Çok yeterli hazırlanıyoruz. Göreceksiniz İzmir alnının akıyla dünyanın en büyük gastronomi aktifliğine konut sahipliği yapmanın gururunu taşıyacak” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, HORECA Fair-3. Milletlerarası Otel Ekipmanları, Ağırlama Konaklama Teknolojileri ve Mesken Dışı Tüketim Fuarı kapsamında yapılan “Cittaslow ve Slow Food ile Nereden Nereye” bahisli söyleşiye katıldı. Muharrir Nedim Atilla moderatörlüğünde yapılan oturumu İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay, GL Platform Fuarcılık Genel Müdürü Gül Ceylan, İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı, İzmir Aşçılar Derneği Lideri Turgay Bucak, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları, aşçılar, turizmciler, üreticiler ve birçok iştirakçi takip etti.
Soyer: “İki yıl içinde maksadımız 5 milyon turist”
Kente gelen turist sayısının yetersizliğinden bahseden Lider Tunç Soyer, “Bu hakikaten bizim için büyük bir keder. Bu türlü bir kent, kadim bir kent, bu kadar çok paha barındıran bir kentin bu kadar az turist alması çok büyük kayıp. Kabul edilemez bir durum. Bu bir yazgı değil, değiştirilebilir bir şey. Biz bunu değiştireceğiz. Çok sayıda çalışmamız var. Önümüzdeki iki yıl içinde maksadımız kente 5 milyon turist getirmek ve bunu yapacağız. Turizmi güneş deniz kum üçgeninden çıkartacağız. Çok kararlıyız. 16 Mart’ta birinci cruise gemisi gelecek. Dünyanın her yerinde kendimizi anlatmamız lazım” diye konuştu.
“Hem alım hem satım garantisi veriyoruz”
Periyodun tarım siyasetlerinin yanlışlarına vurgu yapan Lider Soyer, küçük üreticilerin değerini anlattı. Kuraklık ve yoksullukla uğraş üzerine temellenen “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonuyla yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Soyer, “Böyle harika hoş coğrafyada yaşıyorsanız coğrafyanın sunduğu imkânları kullanmak zorundasınız. Biz üreticimize hem alım hem satım garantisi veriyoruz. Sen kâfi ki üret diyoruz. Tabiatla, iklimle uyumlu eserleri ürettikçe satın alacağız diyoruz. Bunu kooperatifler üzerinden yapıyoruz” dedi ve kooperatifçiliğin kıymetine vurgu yaptı.
“Dünyanın en hoş agroturizm yapılacağı coğrafyadayız”
Tarımla turizmin ilişkisine da değinen Lider Soyer, “Dünyanın her yerinde agrotuzim denilen bir çalışma var. Fransa’da Luar bölgesi, İtalya’da Toscana bölgesi… Orada üretim yapılır, bu üretim süreçleri tıpkı vakitte bir turizm destinasyonu haline getirilir. Bu coğrafya, tahminen de dünyanın en hoş agroturizminin yapılacağı coğrafya. Ödemiş, Tire, Beydağ, Bergama, Kozak Yaylası, Yarımada bölgesi… Bunlar dünyanın cenneti diyebileceğimiz fevkalâde hoş yerler. Bırakın dışarıdan gelecek turisti, İzmir’de bile çok az biliniyor. Türkiye’nin birçok yerinden beşerler bilmiyor. Bir derya içinde olup deryayı bilmeden yaşayan balık misaliyiz. Bu deryanın zenginliğini hoşluğunu keşfedip, bütün dünyaya pazarlamamız lazım. Biz bunu becerecek güce sahibiz. Lokal idare olarak İzmir’in tanıtımı için çalışıyoruz, kentin tarihi dokusuna ehemmiyet vererek onarımlar yapıyoruz. Antik kent kazılarımıza sponsor oluyor, dünyanın farklı noktalarında turizm ofisleri açmaya devam ediyoruz. Bu sayede hem ülkemizde hem de dünyada kentimizi tanıtıyoruz. Aslında yapmamız gereken iki şey var; birincisi bilimsel bilgiye erişmek. İkincisi de el ele, omuz omuza vermek” dedi.
“Tarımsal turizm alanı düzenlemesinde sona geldik”
İmar mevzuatında tarım alanı, ticaret alanı üzere alanların olmasına rağmen ziraî turizmi tanım eden imar düzenlemesi olmadığını ve bunun için çalışmalarda sona geldiklerini söyleyen Lider Soyer, “Türkiye’ye model olacak planlama çalışmasını sonlandırıyoruz. Böylelikle ziraî turizm yapmak isteyen müteşebbis, üretici, köylü için bir imkan çıkartacağız. Döngüsel iktisat ve döngüsel kültür kriterleriyle, yani tabiatla, iklimle, toprakla uyumlu, kuraklık ve yoksullukla uğraş etme kriterleri çerçevesinde” dedi.
“Ölçeği küçültmek mecburiyetindeyiz”
Sakin Kent kavramından kelam eden Lider Soyer, insanlarının suratının tabiatın süratiyle uyumlu olması gerektiğini tabir etti. İklim krizinin hayatımızda daha çok var olacağını söyleyen Soyer, iklim kriziyle baş etmenin yolunun döngüsel iktisat ile döngüsel kültürün benimsenmesi olduğunu hatırlattı. İzmir’in tek Cittaslow Metropol olduğunu kaydeden Soyer, “Biz bunu muvaffakiyet hikayesine dönüştürüp, dünyanın başka metropollerinde uygulanabilecek bir model oluşturmak istiyoruz. Her şeyin özü yerelleşmek, küçülmek. Büyüdükçe sürdürülebilir, yönetilebilir olmaktan uzaklaşıyor. Hayat alanları da o denli. Ölçeği küçültmek zorundayız” dedi.
“Birçok metropol İzmir’in çalışmasını bekliyor”
Cittaslow Metropol için iki pilot bölge belirlediklerini anlatan Soyer, “İzmir’in en fakir mahallelerinden biri, Kadifekale eteklerinde pazar yeri, oburu de Karşıyaka’da bir mahalle. Bu iki mahallede Cittaslow kriterlerini hayata geçirmeye çalışıyoruz. Arkadaşlarım o mahallelerde tek tek vatandaşları dinliyor. Raporlar üzerinden yol haritası tanım ediyoruz. Bu iki mahallede ortaya koyacağımız modeller, tahliller, İzmir’in başka mahallerine de yayacağımız, metropollere sunacağımız bir modele dönüşecek. Brüksel’den Barselona’ya, Güney Kore’de Busan’dan ABD’de Detroit’e kadar birçok metropol İzmir’in çalışmasını bekliyor. Bu iki mahalledeki uygulamaların, kendi kentlerinde nasıl uygulanacağını görmek için sabırsızlanıyorlar. Üstlendiğimiz bu sorumluluğun şuurunda olarak titiz bir çalışma sürdürüyoruz. İnsan evladının bu kainattaki varlığı, gayri safı ulusal hasıladan kişi başı düşen hisseyle ölçülebilen bir şey değil. İnsan evladı keyifli olmak istiyor. Tek ölçüt gelir düzeyi değil. Mahalle, köy kültürü denilen şey, yani birlikte yaşamak, üretmek ve dayanışma… İnsan evladı bunlardan memnunluk duyuyor. Slow ideolojisi bunu bize tekrar hatırlatan bir zenginliktir” dedi.
“Terra Madre’den alnımızın akıyla çıkacağız”
2-9 Eylül’de İtalya dışında birinci kere İzmir’de düzenlenecek Terra Madre Anadolu İzmir 2022 hakkında bilgiler veren Soyer, “Dünyanın her yerinden lezzetler buluşuyor, insanlık bunlarla tanışıyor. Fuarı birinci kez İtalya dışına çıkarttırıyoruz. Çok fevkalâde bir milletlerarası buluşma olacak. Bu, birebir vakitte üretim tekniklerinin, modellerinin, metotlarının konuşulduğu, tartışıldığı, yeterli sağlıklı adil besin ne demek masaya yatırıldığı, besin güvenliğinin konuşulduğu çok varlıklı bir buluşma olacak. İzmir’e memleketler arası bilinirlik, tanınırlık kazandıracak. Çok düzgün hazırlanıyoruz. Göreceksiniz İzmir alnının akıyla dünyanın en büyük gastronomi aktifliğine konut sahipliği yapmanın gururunu taşıyacak” dedi.
Atilla: “İzmir gastronomi kenti olmaya yanlışsız ilerliyor”
Oturumun moderatörlüğünü yapan muharrir Nedim Atilla ise “2050’deki nüfus düşünüldüğünde dünyayı gerçek, pak ve uygun formda doyurmak ne kadar mümkün olabilecek? Burada yalnızca devlet değil kentlerin de yapması gerekenler var. Tunç Soyer liderimiz vazifeye geldiği andan itibaren Diğer Bir Tarım Mümkün diye tanımladığı olgu ve İzmir’in bir Cittaslow Metropol olmasına kadar uzanacak olan bir öykü var. İzmir, gerçek bir gastronomi kenti olmaya hakikat gidiyor” dedi.
Başkan Soyer, söyleşi sonrasında workshop alanına giderek burada kuymak imaline katıldı. Soyer iştirakçileri ziyaret ederek sohbet etti.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
